Sokak hayvanları için kafesli protesto: Aktivistler tek yürek oldu
İzmir Yaşam Hakları Savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar, 'katliam yasası' olarak adlandırılan ve sokak hayvanlarının katledilmesini öngören 'Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a karşı kafesli eylem gerçekleştirdi.
İzmir Yaşam Hakları Savunucuları, sokak hayvanlarının uyutulmasına karşı duydukları tepkiyi göstermek amacıyla İzmir Cumhuriyet Meydanı'ndan Gündoğdu Meydanı'na yürüdü.
İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, sokak hayvanarının korunması için TBMM açılmadan İstanbul, Ankara ve İzmir'de yasa karşıtı eş zamanlı mitingler gerçekleştirdi. Hayvan hakları aktivistleri, Alsancak Cumhuriyet Meydanı'ndan Gündoğdu Meydanı'na kadar yürüyerek sokakta yaşayan hayvanların toplanıp tecrit edilmesini ve öldürülmesini öngören 'Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Teklifi'ne karşı itirazlarını haykırdı. Grubun attığı sloganlar arasında "Katillerden hesabı biz soracağız", "Yasalarınız kan kokuyor" ve "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" gibi ifadeler yer aldı.
Yürüyüşe siyasi partiler, yaşam hakkı savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar katıldı. Düzenlenen eylemde basın metnini, İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları adına Kaan Gencer ve Pınar Alp Asil, kafes eylemi gerçekleştirerek okudu.
"SEÇİM PROPAGANDASI HALİNDE GETİRİLDİ"
Basın metnini okuyan İzmir Yaşam Hakkı Savunucusu Pınar Alp Asil, "Tüm ülke olarak aylardır ama aylardır kandan ve katliamdan başka hiçbir şey vadetmeyen bir yasanın nasıl gündemimize girdiğine şahit olduk. İktidar ve ortakları, toplumu kutuplaştırmak üzere yeni türden kirli bir siyasete girişmiş durumda. Rejimin bu saldırıları sadece milyonlarca canlının katliamını ön görmüyor aynı zamanda kendi tabanının omurga kitlesini, yaşam hakkını savunan ve katliam yasası karşıtı olan herkese yönelik azgın bir şekilde harekete geçiriyor. 5199 Nolu yasa tartışmaya açıldığı günden beri, toplumdaki bölünme daha fazla keskinleşmiş ve iktidar yanlılarının tüm "ötekilere" yönelik saldırıları artan oranda çoğalmıştır. Peki bu sürece nasıl geldik? Sokakta yaşayan köpekler yerel seçimlerden önce AKP, YRP ve BBP gibi gerici partilerin seçim propagandası haline getirilerek hedef gösterilip canavarlaştırdı” dedi.
“AK PARTİ, ARTAN HAYVAN POPÜLASYONUNDAN DEM VURUYOR”
İzmir Yaşam Hakkı Savunucusu Pınar Alp Asil, AKP'nin 2004 yılında çıkardığı kanundaki "kısırlaştır-aşıla-yerine bırak" modelini uygulamaması nedeniyle sokak hayvanları sorununu büyüttüğünü belirtti. Asil, “Şayet AKP 2004 yılında kendi çıkardığı kanundaki "kısırlaştır-aşıla-yerine bırak" modelini uygulasaydı, üretim ve ticareti yasaklasaydı, barınak diyerek güzelledikleri ölüm kampları inşa etmek yerine kısırlaştırma seferberliği ilan etseydi, birkaç sene içerisinde "yüksek popülasyon" azalabilirdi. Devasa petshop fuarlarıyla, üreticiler ve yetiştiricilerle hayvan rantını sürdürmeyi durdursaydı, 4 yıl içerisinde yurtdışından nesneymiş gibi 3 milyon köpek satın almasaydı, bu sistemde dönen paradan vazgeçebilseydi "yüksek popülasyon" azalırdı. AKP kendi sorumluluğunu yerine getirmediği gibi, şimdi artan hayvan popülasyonundan dem vuruyor ve belediyelere uygulatamadığı kısırlaştırma seferberliğinin faturasını, hayvanlara kesmeye çalışıyor. Tıpkı şiddete, tacize uğrayan kadınlara "O saatte orada ne işi varmış?" dediği gibi, sokaklarda her gün şiddete uğrayan, mağdur olan hayvanları düşmanlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
CHP LİDERİ ÖZEL'E SESLENDİLER
CHP lideri Özel'e ve muhalif belediyelere hitap eden Asil, “Bu vesileyle muhalif belediyelere, özellikle Özgür Özel ve CHP'ye seslenmek istiyoruz. Birkaç onurlu vekilimizin ve hayvansever siyasetçinin dışında, katliam yasasına dair bizim uzun mücadelemiz sonrasında "bu yasayı hiçbir belediyemiz uygulamayacak" diyenlere sesleniyoruz. Halkın katliam yasasına karşı kararlılığı ve mücadelesi ancak gerçekten vaadedildiği gibi yasa uygulanmazsa iktidarın tüm baskılarına rağmen bu kanlı yasanın karşısında durdukları sürece onlarla beraber olacaktır. İktidarın bayrağını sallamaya hevesli hayvanlara tecridi ve ölümü reva gören iktidar yada muhalif bu belediyeler halkın öfkesinden payına düşeni alacaktır!” şeklinde konuştu.
“BU KANUN DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR”
İzmir Yaşam Hakları Savunucuları üyesi Kaan Genç ise, Anayasa Mahkemesi'ne açılan davanın önemine dikkat çekti. Genç, Yasanın ağustos ayında meclisten geçirilmesinin ardından Anayasa Mahkemesine 16 maddenin iptali için açılan dava yakın zamanda görülecek. Hayvanları Koruma Kanunu denilmesine rağmen kanunun adına, amacına, koruduğu değerlere açıkça aykırı olan bu kanun derhal iptal edilmelidir. İnsanlara tanınan ve ölüm hakkı olarak niteleyebileceğimiz, rıza temeline dayanan ötanazi uygulamasının; rıza ve irade beyanı olmayan hayvanlar için söz konusu olamayacağını biliyoruz. Hayvanlar Yaşamak İstiyor! Veterinerlerinde hayvanları öldürmeye zorlamanın; mesleğinin doğasına, meslek kurallarına ve mevzuatına aykırı olduğunu biliyoruz. Yasa tartışılmaya başlanıldığı günden beri her gün toplama ve şiddet ihbarı geliyor. Ankara Aladağ Belediye yasa meclisten geçer geçmez, barınakta ki hayvanları öldürerek çukurlara gömdü. Anayasa Mahkemesi hukukun gereğini yerine getirmeli ve katliama dur demelidir. Sizin nefretiniz ve kanlı yasanız kaybedecek, bizim yaşam kararlığımız ve mücadelemiz kazanacak. Siz öldürmek istiyorsunuz, biz özgür yaşatacağız" ifadelerini kullandı.
EYLEM SLOGANLAR EŞLİĞİNDE BİTTİ
Protestocular, yasanın bir an önce iptal edilmesi gerektiğini ve mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini belirtti. Hayvan hakları için birleşen kalabalık, “Buradayız! Bir yere gitmiyoruz!” sloganlarıyla eylemi sonlandırdı.