Tire’nin Akmescit köyünden 1963 yılında Tire’ye gelen ve o günden bu yana terzilik mesleğine aşkla bağlı kalan 73 yaşındaki Fahrettin Albayrak, geçmişten günümüze terzi mesleğindeki değişimleri ve zorlukları anlattı. Albayrak, röportajımızda mesleğinin ilk adımlarını şu sözlerle dile getirdi: “Meslek aşkı küçüklüğümden beri vardı. İlk terzi çıraklığına 1963 yılında başladım ve 1975 yılında kendi mekanımı açarak, yıllar boyunca mesleğime devam ettim.”
Zaman içinde mesleğin dönüşüme uğradığını ifade eden Albayrak, “Daha eskiden 90’lı yıllara kadar 2000 yıllarının başlarına kadar bu meslek iyiydi. Ancak 2000’li yıllardan sonra konfeksiyonlar ve sanayi çoğaldıkça bu meslek her geçen gün geriledi, şu an yok denecek kadar az dikiş yapılıyor” diye ekledi.
Albayrak, şu anda genellikle tamirat işleriyle uğraştığını belirtirken, “Diktirecek olan varsa genellikle tamirat işleriyle uğraşıyoruz söküm işleriyle de yapıyoruz . Pantolon diktirmeye gelenler oluyor, ancak onlar da yılda bir ya da iki kez geliyor” dedi.
Emeklilik sonrası terzi dükkânında vakit geçirdiklerini ifade eden Albayrak, “Biz buraya para kazanmak için değil, vakit geçirmek için geliyoruz çünkü biz emekli olduk. Devlet terzi vergisini kaldırdığı için zaten para kazanmak da sorun yok . Artık biten meslek, konfeksiyon açmazsan bu meslek biter, ev bakmaz” şeklinde konuştu.
Ancak Albayrak, mesleğin günümüzde gençler için çekici olmadığını belirterek, “Mesleğimiz çocuklar için sıkıcı bir meslek. Sabah akşam burada oturuyorsunuz, açık hava cezaevi gibi dükkanda kalıyorsunuz. Bu nedenle birçok çırak mesleği öğrenmeden bırakıyor. Ama şükürler olsun, bu da bizim mesleğimiz. Allah bereket versin, bu zamana kadar karnımızı bununla doyurduk” dedi.
Son olarak, Albayrak geleceğe dair şu sözlerle noktaladı: “Yarın bir gün burayı da kapatacağız. Hayatımızı bu şekilde devam ettiriyoruz. Şu ana kadar mesleğimizden karnımızı doyurduk.”