Yeni İzmir Gazetesi’nden Semi Tektaş’ın haberine göre, Cumhuriyetimiz’in 100. yılını geride bıraktık. Lakin 100 yıl önceki eğitime, öğrenciye verilen değer artık yok. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Eğitimde feda edilecek tek bir birey yoktur’ sözü artık anlamını yitirmeye başladı. 100 yıl önceki eğitimden 100 yıl geride kaldık.
Üniversitelerin başlamasıyla beraber öğrencilerinin dertleri bitmiyor. Ulaşım, barınma, yemek, taciz derken şimdi bir de can güvenliği sorunu ortaya çıktı. Tüm ülkede KYK yurtlarında asansör sorunu yaşıyor. Öğrenciler kat aralarında asansörlerde sıkışıp can pazarına giriyorlar. Yemekhanelerde yemeklerde kurt çıkması ve miktarının yetersiz olması, yurtların okullara uzak olması ve öğrencilerin uzun otobüs saatleriyle okula varması derken öğrenciler artık dayanamaz hale geldi.
Bir haftada üç öğrenci intihar etti, bir öğrenci Aydın’da asansöre sıkışıp hayatını kaybetti, Avcılar Cerrah Mehmet Paşa KYK Yurdu’nda öğrenciler uyurken üstlerine tavan düştü, Konya KYK Yurdu’nda öğrenciler asansörün düşmesiyle kat arasında kaldı, Validebağ KYK Kız Yurdu’nda asansör kaydı, öğrenciler asansörde kaldı, Ege Üniversitesi KYK Yurdu’nda yemeklerde ve odalardan böcek çıktı, Gümüşhane Zeynep Ana KYK Yurdu’nda asansör düştü, Çubuk GSB Başkent KYK Kız Yurdu’nda asansör olmadığı için öğrenciler 8 kat çıkmak zorunda kalıyor, Dersim Ehlibeyt KYK Yurdu’nda yemeklerden kurt çıktı, Diyarbakır İyaz Bin Ganem KYK Kız Yurdu odalarında ve yemeklerden böcek çıktı, daha nice olay örnekleri mevcut.
“ULAŞIM EN BÜYÜK SORUNLARIMIZDAN BİRİ”
İzmir Bayraklı Kız Öğrenci Yurdu KYK’da kalan bir öğrenci yaşadıkları sıkıntıları görselleriyle birlikte sosyal medyada paylaştı. Dilara isimli öğrenci açıklamasında, “Çok fazla sorunu olan bir yurt ama en önemlisi can güvenliğimiz ile ilgili olandan başlayayım, yurdumuz dağın basında olmakla beraber etrafında ne market ne de anlık bir olayda birden girip sığınabileceğimiz yardım isteyeceğimiz hiçbir yer yok. Devamlı olarak öğrenciler tacize uğradığı için ve buna ne bir çözüm, çözümü de geçtim acil müdahale bile edilmediği için insan doğal olarak dağ başında olmasını ve etrafında bir şeyler olmamasını eleştiriyor. Akşam 22:30’da yurda dönen öğrenci tacize uğradığı zaman yurt güvenliği “bu saatte gelirsen normal tacize uğraman” diye tepki gösteriyor? Polis arandığı zaman 2 saat sonra anca gelip yarım saat nöbet tutup geri gidiyor. Koskoca yurtta yalnızca 4 güvenlik görevlisi bulunmakta polis desteği de maalesef yeterli olmuyor. Geceleri arabayla yurt önünde müzik açık fink atıp kızları gözetleyip tacizde bulunanlar, arabayı çekip izleyenler ve daha nicesi. Ulaşım yine bizim en büyük sorunlarımızdan biri, yurttan okula gidebilmek için 2,5-3 saat yol çekiyoruz tabi bu otobüse sığıp binebilirsek bu kadar sürüyor bir de binemeyip gelecek saat olanı beklediğimizde çok daha uzun sürüyor. ESHOT’lar fazla yükten yolda kalıyor hatta geçtiğimiz günlerde bir ESHOT yanmaya başladı şoför yolcuları indirip yangın tüpüyle söndürdü. Minibüs şoförleri şu an hadi geliyoruz ama kışın daha zor bazı şoförlerimiz gelmez gelmek istemez diyor şu an bile istemeyenler var diyor. Bu şartlar altında nasıl okula gidip geleceğiz inanın hiçbir fikrimiz yok” ifadelerini kullandı.
YEMEK YOK, ASANSÖR BOZUK
Yurdun yemek probleminden bahseden öğrenci, “Yurdumuzun yemekleri de maalesef diğer her şey gibi yine problemli. Yemeklerin içinden kıl, kurt, böcek çıkıyor hadi yemeğin içinden çıkanları geçtim yurtta yenecek yemek bulamadığımız oluyor. Akşam saat 21:00’da yemek bitiyor? Tabi sözde bitti deniyor, maalesef yurdumuzda yemek hırsızlığı oluyor. Yemekhanede çalışanlar yemekleri dolaplara saklıyor kendileri kaplara koyup götürüyorlar, bir de tutup yemek bitti diye yalan söylüyorlar. Bunu bildirdikten sonra yemek bir anda yoktan var oluyor, tabi o da çok geçmeden bitiyor. Yani kısacası aç kalıyoruz. Aynı zamanda üst bloklarda kalanlar yemek için aşağı bloklara kadar yürümek zorunda, yukarı bloklara ait yemekhane de bulunmamakta. Asansörler bozuk, bakımı yapıldı deniyor ama arızalı. Odalarımızın kapıları kapanmıyor, hala eksik dolaplar var çalışma masaları sandalyeler eksik ders çalışabileceğimiz alan yok. Kendi odamızda rahatça ders çalışamıyoruz eşyalarımızı koyacak yerimiz yok. Telefonlar çekmiyor dolayısıyla internete bağlanamıyoruz canlı derslere giremiyoruz. Sıcak suyumuz yok, gelse bile geri gidiyor banyo yapamıyoruz ya şaka gibi. Gider boruları sorunlu, patlıyor. Yurtta böcek, sinek, fare sıkıntımız var daha bugün farklı odalardan 2 tane fare çıktı birisi mutfak çekmecesinin içindeydi. Birkaç öğrenci arkadaşımız böcek ısırıkları yüzünden acillik olmuş, bir arkadaşımıza doktor bu şekilde devam ederse enfeksiyon olabileceğini söylemiş. Odalarımız temizlenmiyor, temizleniyor deniyor ama temizlik olmuyor müfettiş gelecek diye bir muhabbet olduktan sonra sadece 1 kere gelinip temizlendi. 18 kişi aynı evde yaşıyor zaten hijyenik bir ortam yok bir de temizlik olmayınca siz düşünün yurdun halini. Bir sürü sorunumuz var ama çözüm için çok da çaba gösterttiklerini söyleyemem” şeklinde konuştu.
BURSLAR YETMİYOR
YÖK istatistiklerine göre 2001-2002 eğitim öğretim yılında 1 milyon 656 bin 18 öğrenci, 2002-2003 eğitim öğretim yılında ise 1 milyon 882 bin 630 öğrenci eğitim alırken açık öğretim okuyanlar dışında kalan öğrenciler ortalama her 3’te 1’i kredi alıyor. Bakanlık tarafından paylaşılan 2021 yılına ait son faaliyet raporuna göre ise aynı yıl içinde burs alan öğrenci sayısı 503 bin 461 iken kredi alan öğrenci sayısı ise 879 bin 862’dir. Aynı yılda öğrenci sayısı ise 8 milyon 296 bin 959’dur. Burs alan öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının yüzde 6’sına, kredi alanlar ise yüzde 10’una karşılık geliyor. Yani 2021 yılında her 16 öğrenciden biri burs hakkından faydalanırken, her 10 öğrenciden biri de kredi almayı ve borçlanma mecburiyetinde kalmış. Burs ve kredi alan öğrencilerin sayılarının toplamı ise 1 milyon 383 bin 322. Toplam öğrenci sayısına göre okurken desteğe ihtiyaç duyan öğrencilerin yüzdesi yüzde 16 yani her 6 öğrenciden biri okurken desteğe ihtiyaç duyuyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın birçok konuda kıyas yaptığı ve başlangıç tarihi olarak aldığı 2002 yılıyla günümüz arasında ciddi farklar bulunmadığı gibi burs ve kredi ödemelerinin alım gücünde 2001 yılına göre bile çok büyük bir erime söz konusu. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın verilerine göre 2002’deki burs ödemesinin miktarı 45 lira, aynı yıl asgari ücret ise 184 lira. Burs ve kredi miktarı asgari ücretin yüzde 24’üne karşılık gelmekte. 2002’den günümüze değerler 15-16 yıllık bir yükselişten sonra 2019 yılı ile 2002’deki başlangıç seviyesine gelmiş ve değerlerin düşüş trendi devam ederek 2023’te tarihinin en düşük oranına gerilemiştir. Düşüş trendinin başladığı 2014 KYK burs/kredileri asgari ücretin yaklaşık 3’te 1’i iken, 2023 yılında bugün yüzde 11’e gerileyerek yaklaşık 10’da 1’i’ kadar olmuştur.
Haber Merkezi
