Hatice nine Cumhuriyet’in çınarlarından. Resmi kayıtlara göre 100 yaşında. Ama kendi anlatımıyla nüfusu çıkarıldığında 10 yaşlarındaymış. Genç Cumhuriyet’in zorlu yıllarına tanıklık etmiş, kendisi de çok zor günler geçirmiş. Torbalı’da çocuklarının yanında kalan Hatice nine, Cumhuriyet’in 100. yılına tanıklık etmenin gururunu yaşadığını her fırsatta çevresindekilere anlatıyor.
Yeni İzmir Gazetesi’nden Hasan Demir’in haberine göre, Ödemiş’in Kurucuova köyünde dünyaya gelen Hatice Yılmaz’ın yaşam hikayesi çok duygulu ve hareketli. Henüz üç yaşındayken babasını kaybeden Hatice Yılmaz, bu nedenle de emanet edildiği akrabalarının yanında büyümüş. Henüz ergenlik dönemine evlendirilen, 5 çocuk dünyaya getiren, eşini genç yaşta kaybeden Hatice nine mücadeleden hiç yılmamış. Çocuklarına hem annelik hem de babalık yapan Hatice nine, eğitimlerini öncelikli tutarak hepsini okumaya teşvik etmiş ve ikisinin askeri üniforma giymesinden ayrıca gururlanmış.
Evlatlarından birini genç yaşında kaybeden Hatice ninenin şu an 10 torunu ve 5 de torunlarının çocuğu bulunuyor.
ATATÜRK HEYECANI
Asırlık çınar, yaşamında Atatürk’ün önemini anlatırken kendisini heyecanlandıran anısını ise şöyle anlatıyor:
Ödemiş’e Atatürk’ün geleceği haberi yayıldı. Bütün ilçe heyecan içindeydik. Ankara’dan gelenleri karşılamaya koştuk. İsmet Paşa’yı gördüm, Atatürk’ün gelemediğini öğrendik çok üzüldük. Atatürk’ü görmeyi çok isterdim. Atatürk sayesinde ülkemiz düşmanlardan kurtuldu. Ben babamı, eşimi ve çocuğumu genç yaşlarında kaybettim. Atatürk de genç öldü, bu acı benim kaderim…
“ATATÜRK’E BORCUMU ÖDEYEMEDİM”
Cumhuriyetle birlikte kız çocukları da okula gitmeye başladığını kendisinin de çok heveslendiğini bildiren Hatice nine, imkansızlıklar nedeniyle yalnızca birkaç gün okula gidebildiğini kaydederek “Ben de çocuklarımın okumasını eğitimin çok önemsedim, hepsi de okullarını bitirdi. Ancak okuma öğrenemediğim için pişmanlık yaşadım. Atatürk’e karşı mahcubum, borcumu ödeyemedim” ifadeleriyle duygularını dile getirdi.
Hatice ninenin kızı Mukaddes Hacısüleyman ise, annesinin okula gidememesi nedeniyle Atatürk’e karşı mahcubiyet hissettiğini sürekli kendilerine anlattığını belirterek, “Annem, Cumhuriyet’in kadınlara verdiği en büyük hediyenin okuyabilmek olduğunu biliyordu. Okuma yazma öğrenmediği için pişman olduğunu hep söyledi” ifadesini kullandı.
Haber Merkezi
